Tufan dede Çepni Ali ağa birlikte silah arkadaşı idi.Yöredeki büyüklerin aktardıklarına göre garip gurebaya elemezler onlara yardım ederlerdi.Son derece gözüpek ve yiğit bir karekterdi.Bir seferinde yaya olarak İksenitten hızar biçmek için sahil kesimlerine inerken Büyük Harman denilen yerde toplanmış bir cemiyete denk gelmişlerdi.Kemençeler çalınıyor insanlar şenlik yapıyorlardı.Durumu öğrendiklerinde aralarında hasımlık bulunan Çakroğullarının bir Ayazoğlunu yakalamış olduklarını ve onu öldürmek için kutlama yaptıklarını anladılar.Orada duruma müdahale ederek Ayazoğullarından o kişiyi kurtarıp köylerine kadar getirdiler.Sonra kurtulan bu kişinin anlattıkları ile bulunup köye (Hastikoz'a) yerleşmeleri için ikna edildiler.Sonrasında Çakıroğullarının daha çok arazi verme şeklinde kendi köylerine yerleşme tekliflerini ret ettiler.Hastikoza yerleşme bu şekilde bir müttefik yerleşimidir. Tufan dede nam saldığı dağ köylerinde Erzurumdan bir yüzbaşı komutasında gelen askeri birlikçe vur emriyle ve ödül vadedilerek aranıyor olmuştu.Fakat kader onu askerin değil ödüle tamah eden bir tanıdık dostun (köylüsünün) o dönemin zincirli kurşunuyla gizlice vurularak baldırından yaralanmasına sürüklemişti. Silah arkadaşı Çepni Ali ağa tarafından yaralı haliyle Bayburt taraflarına kaçırıldı.Yaralı haliyle zor şartlarda hayata tutunmaya çalışırken kan kayıbı ve yaranın kötüleşmesinden vefat etti.Ölüm haberi anzerde bulunan askeri birliğe ulaştığında onun yıllarca arandığı halde ele geçirilemeyen biri olduğunu bilen yüzbaşı bu habere inanamadı.Durumu netleştirmek isteyen kişilerce kafası beeninden ayrılarak anzere gönderildi.Burada Tufan dedenin kafasını gören yüzbaşının ,(heybet ve güzelliğinin karşısında) ağladığı ve pişmanlık duyduğu söylenegelmiştir.Bedeni Bayburt taraflarında olan Tufan Dedenin kafası Anzer'e defnedilmiştir.