Orhan ŞANLIER
orhansanlier@hotmail.com
UYARI-EYLEM
29/01/2019 UYARIDAN , EYLEME Kafamı adeta kemiren sorularla ve cevapları ile hasbihal etmek üzere uzun bir aradan sonra yine yazmaya karar verdim. Malum ülkemizdeki siyaset kurumları ile oldum olası pek barışık değilim. Hal böyle olunca siyaset kurumunun en önemli geçitlerinden biri olan ve yaklaşan seçimler için düşündüklerimi paylaşmadan geçmemi kendim, kendimden beklemiyordum. Sıkıntıların geldiğini hep gelmeden önce yazdık, uyardık. Yardakçı ve yalakaların tepkisel görüşlerinden başka kaale alan olmadı. Ama süreç bizleri hep haklı çıkardı. Bu haklı çıkmanın özgüveni ile YİNE UYARIYORUM. Toplum olarak biz geri zekâlımayız? Tabi ki hayır. Hayır da bu siyasetçiler bizi niye geri zekalı görüyor ve öyle muamele ediyorlar. Dün yaptıklarını, söylediklerini, paylaştıklarını unuttuğumuzu sanmasınlar diye yazıyorum, yazıyorum ki geri zekalı olduğumuz zannına kapılmasınlar, meydanı boş bulmasınlar. Dün fetö köpeğine uşaklık edenlerin bu gün nasıl kıvırdıklarını, dün hırsızlığa, arsızlığa isyan edenlerin bu gün nasıl iş takipçiliklerinden komisyonlar alarak servetlerine servet kattıklarını unutamayız. Artık teknoloji bir tık mesafede. Kim ne zaman ne demiş, kim ne zaman ne yapmış, kim ne zaman ne halt karıştırmış silip atmak mümkün değil. Tv ler, gazeteler, yazarlar satın alına bilinir ama bu geçmişin görünmesini asla kapatmaya yetmez. Unutturulmaya çalışılsa da, bizim imanımız her şeyin Yaratıcı katında kayıt altına alındığına yöneliktir. Dün kara dediğine bu gün ak diyen, dün ak dediğine bu gün kara diyen siyasetçi bilmiyor ki bu döneklikleri ile nezdimizde metelik etmez değerdedir. Hiç değilse bundan böyle ne konuşacağınızı, ne yapacağınızı ölçerek biçerek tartarak yapın. Bir yeri yaparken bir yeri yıkmak sonu hayırlı olmayan sonuçlar doğuruyor. Örnek verirsek ;Adil gelir dağılımını oluşturacağız dediniz, etrafınızda şımarık, kendini bilmez, hadsiz, vefasız bir burjuva takımı oluştu. Elindeki imkanlarla siyasetçiyi istediği gibi evirip çeviren bir burjuva takımı. Her ne kadar bir zamanlar pijamasıyla Başbakan karşılayanlar kadar cesur olamadıysalar da alt kademede o manzaradan daha beter görüntülere şahit oluyoruz. Cumhuriyetin kuruluşundan beri onlar devletin kaynaklarını yedi içti, sıra bizde ve bu bizim hakkımız diyecek kadar aşağılık va şerefsiz bir kesim, sizin üst perdeden çağrılarınızı tınlamıyor bile. Bu kesimlere imkan tanımakla ülke değil onlar kalkınır. Kaynaklarımızı harekete geçirecek politikalar üretin, oluşan kaynakları adi şekilde paylaştırın. Bir kesime bir gruba kestirme yollardan rant sağlayacak yollarla bu sıkıntılar atlatılamaz aksine toplumsal patlamaya yol açar. Bir başka örnek; Devlette oligarşik bürokrasiyi kaldıracağız dediniz, kısmen de başardınız ama bu kez kendi oligarşik düzeninizi yarattınız. Bir yerlerden, parti yönetimlerinden, hatta mahalle başkanlarından icazet almadan hiçbir iş yapılamaz hale geldi. İşe girmek isteyen bir vatandaş bile bu icazeti almadan ağzıyla kuş tutsa, size oy vermiş olsa dahi, kapıdan içeri giremez oldu. Bir diğer önemli konu; Ekonomik olarak gerçekten çok zor durumda olduğumuz için mi dar gelirliye emekliye verirken elleriniz titriyor. Bütçe görüşmelerinde muhalefetin çay simit hesabına “ama biz simitin gramajını arttırdık “ diyerek, on beş sene önce asgari ücret şuydu şimdi bu. O gün maaşlar şuydu şimdi bu diyerek, vicdanınızı rahatlatamazsınız. Keşke şunu diyebilseydiniz “Evet haklısınız bu rakamlarla insanımızın yaşamak zorunda olmasını bizde hazmedemiyor, daha iyi imkanları hak ettiğine inanıyor ve gayretlerimizi bunun için kullanıyoruz “ Diyemiyorsunuz neden ? Oturduğunuz o koltuklar, o şatafatlı yaşantılarınız, dokunulmaz oluşlarınız, ayrıcalıklarınız buna engel. Kaldırın bu ilkel düzeni ! Bu eleştirimizi on beş sene önce ile, yirmi beş sene önce ile kıyaslamayın, o dönem zaten iyi olsa siz olmazdınız. Kıyasınızı insan onuru ile, kendinizle, gelişmiş ülke şartları ile yapınız. Elbette küresel dengelerin ve dengesizliklerin etkilerini göz ardı etmeden objektif olarak bakmak durumundayız. Ancak siyaset kaynaklı ve icazetli, ülkemizin kaynaklarını israf ekonomisiyle çarçur edilmesinin nezdimizde kabul görmesi asla beklenmemelidir. Kemer sıkılması gerekiyorsa ki gerekiyor; milletvekili maaşları ,bakanlık maaşları ,başkanlık maaşları üst düzey bir memur maaşı seviyesine düşürülsün. Bu isteğimizi bu kişilere söyleme şansımız olsa diyecekler ki ;bu maaşlar bile yetmiyor. Yetmiyorsa zorla sizi oralara göndermiyorlar ki ,gitmezsiniz olur biter. Çalışanlara diyorsunuz ya “ bu kadar işsiz var beğenmiyorsanız çıkarsınız, çalışacak çook “ Aynen size de geçerli olsun. Maaşları düşürün, dokunulmaz olmayın, ayrıcalık adına ne varsa kaldırın, siyaset kurumuna bütçeden bir kuruş para aktarmayın. Milleti her işinde onların en küçüğünden büyüğüne kadar icazet almak durumundan çıkarın. Hadi görelim o zaman hizmet sevdalıları kimler kalacak. Kalan olursa işte onlar bizim başımızın tacı olurlar. ASIL BEN VEKİL SEN. Asılda olmayan vekilde hiç olmasın. Önce asıl sonra vekil. Son olarak siyaset din değildir. Bir siyasi partiye oy vermek dindarlık değil, bir siyasi partiye oy vermek dinsizlik değildir. Vatan hainliği ile itham ettiğiniz var ise hainlere yapılması gereken muamele neyse onu niye yapmıyor ve benim param ile o hainleri Ankara da beslemeye devam ediyorsunuz. Millet olarak en büyük talihsizliğimiz sokulduğumuz bu gibi kısır döngü ve girdaplar sonucu hem iktidar kanadında hem muhalefet kanadında doğru seçeneklerle karşılaşmamızı engelleyen ve yanlışın en az yanlışına doğru diyen seçeneklerle ve bu ilkel siyaset kurumları ile devam etmek zorunda kalmamızdır. Yerel seçimler beka sorunu değildir. Olsa olsa belediyelerden rant peşinde olanların beka sorunu olur. Yerelde başarısız olduğunu düşündüğümüz kişi veya kişileri sandığa gömmek, başarılı olacağına inandığımız kişileri de seçmek müdahale götürmez en doğal hakkımızdır. Seçimlerin barış ve kardeşliğimizi bozmadan huzur içinde geçmesini; yörelerimiz, milletimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. 29/01/2019 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
KURANDA ÖZGÜRLÜK - 07/01/2024 |
BELED SURESİ |
MERHABA.BEN KAPİTALİZM - 19/12/2022 |
KİMİNİZİN TAĞUT,KİMİNİZİN BELAM... DEDİĞİ DÜNYANIN HAKİM DÜZENİ |
İSTEMİYORUM - 03/12/2022 |
2022 SONU UYARI |
UKRAYNA SAVAŞININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 27/02/2022 |
SUSMA-UYUMA ! KÜRESEL KAPİTALİZME VE EMPERYALİZME KARŞI SES VER ! |
2022 YE BAKIŞ - 08/02/2022 |
ZOR ZAMANLAR |
"45 YIL" CELAL UZUNKAYA'DAN ALINTI - 08/02/2022 |
CELAL UZUNKAYA-45 YILIN MİNİ ÖZETİ |
DARBE - 04/04/2021 |
KÖŞE YAZIMIZ |
REİSE AÇIK MEKTUP - 20/12/2020 |
CUMHURBAŞKANLIĞI |
ÜSKÜDAR İÇİN SİYASET ÜSTÜ BİR ANALİZ - 01/03/2018 |
KADİM BELDEMİZ ÜSKÜDAR İÇİN SİYASET ÜSTÜ,BİR SİYASİ ANALİZ |
Devamı |