UKRAYNA SAVAŞININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Şu yaşlı dünyamız üzerinde yaşayan en şerefli / en aşağılık varlıklar olan insan eliyle bir kez daha toplu vaziyette kana bulanmış durumda. Gerçi tarihin hiçbir döneminde olmadığı gibi günümüz dede kan dökülmesinin kesintiye uğradığı bir bölüm olmamakla beraber bu eylemin topluluklar bazında işlenmesi akıl ve vicdan sahibi rahmani düzen taraftarlarının tepki ve seslerinin daha yüksek çıktığı anlara şahitlik etmemiz ve uyuyan ruhlarımızın uyanmasına vesile olması bakımından  “ şerden hayır çıkarma” gibi sonuçlar  çıkarması beklentimizdir.

Yaşanan bu son gelişmeleri anca basın yayın ve sosyal medya mecralarından takip edebilmek durumundayız. Kimin haklı kimin haksız olduğunun kararını vicdanlarımızda tartarken, buralardan aldığımız enformasyonlara dayalı olarak  hüküm verme durumundayız diye düşünüyorsanız size kocaman ve gür bir sesle HAYIR  diyorum. Neden mi ? Dünya ölçeğinde hangi basın yayın organı tarafsız ve objektif. Var mı böyle bir kurum, kuruluş. En ufak ölçekten yani yerel basından devletlerin resmi yayın organlarına kadar hepsi kendi menfaat çerçeveleri dahilinde yayın yapmak ve algı oluşturmak üzere odaklanmışlardır. Küçük ölçekte bir yazar bir muhabir çalıştığı kurumun politikalarına aykırı bir haber, yorum asla ve asla yapamaz. Çok sayıda gazeteci arkadaşım olmuştur bu kemik – havlama ilişkisini sindiremeyip işinden ayrılan. Bu aşağılık ilişkinin parçası olmayan onurlu şerefli  dostlarımı bu vesile ile selamlıyorum. Bu kurumların sahipleri de aynı ilişkinin üst dairesinde yer almaktadır. Yayın politikalarını siyasi-ekonomik çıkarları çerçevesinde hakim güçlerin istekleri doğrultusunda belirlemektedirler.

Şimdi böyle bir kirli enformasyon kargaşasında Ukrayna savaşının sebepleri, gerekçeleri bize kadar hangi şeytani güçlerin kontrolü ile ulaşmaktadır ,DÜŞÜNMELİYİZ. Tv. Ekranlarında saatlerce yorum yapanların sözlerini mutlaka bu süzgeçten geçirerek değerlendirmeliyiz.

Yakın zamana kadar sürekli İslam coğrafyalarında devam eden ve etmekte olan çatışmalar ve akan kan bu kez İslam dışında bir coğrafyada sahnelenmektedir. DÜŞÜNMELİYİZ ; bu durum geçmişte şeytani güçlerin yaptığı oyunların hangi sahnesinin gereği, yada gelecekte planladıkları kirli oyunlarının hangi sahnesinin gerekçesi olacak. Suriye-Irak –libya üzerinde gerçekleştirilecek kalıcı bir tahakkümün pazarlıklarımı. Allah korusun ayakları üzerine kalkmaya çalışan uyuyan dev Türkiye üzerinde ileride yapılacak operasyonların bir başlangıç  sahnesi mi ? Yada hangi mazlum milletin ve coğrafyanın mideye indirilme planlarının bir parçası.

Cennetmekan rahmetli Necmettin Erbakan hocamızdan önemine binaen  defaatle dinlediğim bir anekdot  vardı. Emperyalizmi bir timsaha benzetirdi hocamız. Üst çenesi Amerika ,alt çenesi Rusya. Timsahın birbirine karşı görülen bu çenelerinin görevi yakaladığı avını parçalayıp yutmak ve kendi hayatını idame ettirmek üzere dizayn edilmiştir derdi. Çenelerden birinde diş olmasa timsah muhtemelen inekler gibi otçul olurdu. Birbirine karşı zannettiğimiz ama aslında aynı mideye av öğütmekle dizayn edilen çenelerin bugün biri Amerika bir çene Rusya. Yarın bunların isimleri değişir ama roller devam eder. Amerika’yla ve onun emir eri Avrupa birliğinin Rusya Ukrayna savaşında karşı duruyormuş  gibi görünmelerine işte tamda bunu için inanmıyor ve işin içindeki oyunu DÜŞÜNÜYORUM.

Ülkemizdeki siyasilerin devletimizin ve milletimizin bugününü ve yarınını düşünerek nasıl tavır alacakları, nerede kimlerle duracakları bizim ölçeğimizde ifade edeceğimiz konular değildir. Devletin tarihsel ve derin aklı en doğru kararı elbette ki  verecektir. Bize düşen bu emperyalist timsah ile bir gün mutlaka karşılaşacağımız ve o karşılaşmaya nasıl hazırlık yaptığımızın fikri ve eylemsel hazırlıklarını yapmak ve tekamül ettirmektir.

DÜŞÜNMELİYİZ ; Emperyalist dünyanın yetiştirerek kendisine angaje etme çabasındaki bu z kuşağı denilen zirzop yada zıpır nesillerle vatanımızı bu şeytani güçlerin çeneleri arasına sokmadan nasıl muhafaza edeceğiz.Şeytani güçler ileride kendi bekalarının devamını sağlamak üzere hemen hemen her ülkede bu z kuşağı projesini uygulamaya koymuş iken ya rahmani güçler olarak bizler ne yapıyoruz. Bu gün ve yakın bir gelecekte bu milletin vatanını savunacak iradesi ve imanı yeterlidir. Ancak önlem alınıp acil bir dönüşüm ve değişim sağlanmadığı takdirde bu zirzop kuşağın virüs gibi birbirinden etkileşerek çoğalması ve orta gelecekte çoğunluğu teşkil edecek olması savaşmadan sıvışma gibi zillet bir durumla karşılaşmamızı eninde sonunda karşımıza çıkartacaktır. Onların yaptığı gibi uzun vadeli düşünmek ve uzun vadeli planlar yapmak zorundayız.

DÜŞÜNMELİYİZ ;Tüm dünyaya demokrasi diye yutturulan emperyalist düzen hiç kendi çıkarına dokundurtturuyormu. Savaş çıkarıyor, işgal ediyor milyonlarca sivili-insan kadın çoluk çocuk katlediyorlar, ekonomik değerlerini talan ediyorlar ,insanları evlerinden yurtlarından ediyorlar. Sözüm ona dünya adaletini tesis etmek üzere kurdukları  “bir-LEŞ-miş”  milletler örgütünde bırakın bir savaşı durdurma eylemini, talep edilen bir kınama kararını dahi veto ediyorlar. Tiyatro sahnesi gibi. Bu emperyalistlerin birbiriyle çatıştığını gördünüz mü hiç. Daha somut ifade edersek ABD ile Rusya sürekli birbirinr karşı görünüyor olmalarına rağmen hiç çatıştıklarını gördünüzmü.İşte kurdukları bu aşağılık düzen eliyle milletlerin içinden ele geçirdikleri-satın aldıkları uşakları sayesinde kurguladıkları oyunları oynamaya devam ediyorlar.İhtiyaç duydukları savaşlarıda onlar eliyle gerçekleştiriyorlar.

Geçmişte emperyalist tetikçisi katil İsrail jetlerinin Filistinli mazlumlar üzerine bomba yağdırdığı günlerde İsrail’in yaptıklarını onlara hak olarak gören Ukrayna yöneticileri bu gün bombalar kafalarına yağarken sadece timsah gözyaşlarını döken emperyalist dünyanın sessizliği ile akıllarını başlarına devşirmişlermidir.  ”Bir musibet bin nasihatten evladır” derdi atalarımız. Umarız bu kirli ve tiksindirici savaş Ukrayna’nın ve  kıta Avrupa’sının ve dahi tüm dünya uluslarının uyanışına ve aklını başına almasına vesile olur.

DÜŞÜNMELİYİZ ; Bu emperyalistler bir gün mutlaka kapımızı çalacaktır. Ogün için vatanını savunacak insan profilimizin yetişmesinden, kendi silah araç ve gereçlerimizi yapma politikalarının gerekliliğine inanan ve  idame ettirenlerle birlik olmalıyız. Bu perspektiften bakılarak o silahlara ne gerek var, kim bize saldıracak diyecek kadar ya gaflet içinde bulunan, yada hainleşmişlerin  var olduklarının  her daim akıllarda diri tutulmasının ve ülke geleceğinde istenmeyen böyle karanlık bir senaryoda karar verici olarak yer almamalarının gereği yerine getirilmelidir.

Ey TÜRK MİLLETİ !

Önce kendi yurdumuzdan yabancı-yerli kapitalist, emperyalist  düşünceli yardakçıların kökünü kazımak ,sonra dünyayı bu vebadan kurtarmak idealimiz ve görevimiz olmak zorundadır. Tarihimizin ve inancımızın bize yüklediği misyon-vizyon budur. Unutmayalım ki  bu dünya adaletle yönetildiğinde bütün insanlara yeter.

SUSMA-UYUMA !  KÜRESEL KAPİTALİZME VE EMPERYALİZME KARŞI SES VER !

SUSARSAN, UYURSAN SIRA SANA GELECEK !

26.02.2022
Çavuşbaşı