İnsan hafızası üç kısım a ayrılır.Kısa süreli bellek,orta süreli bellek ve uzun süreli bellek.Beynimizin algıladığı bilgileri hatırlama süreci ile ilgili kısa süreli bellek an la beş on gün arasındaki bellektir.Orta süreli bellek üç beş ay arası,uzun süreli bellek yıllarla tanımlanan hatta bir ömür süresince devam eden bellektir.Hemen hemen hepimizin hayatına şu yada bu şekilde girmiş bilgisayar teknolojisi beynimizden esinlenerek yapılmıştır.Örneklerle örtüştürürsek kısa süreli bellek masa üstünde yaptığımız çalışmalar,orta süreli bellek o çalışmaların bir dosya yada klasöre gönderilmesi,uzun süreli bellek dosyanın yada klasörün silinmesi halinde bile makinenin hard diskinde yer alıyor olması.

Kısa süreli bellekte beynimizin algıladığı verileri tekrar,içselleştirme gibi bir takım yollarla orta ve uzun süreli belleğimize yollayabiliriz.Bu yapılmadığı anda birkaç gün içinde bu verileri beynimiz otomatik olarak siler,teknolojik deyimle geri dönüşüm kutusuna gönderir.

Bu haftaki konuma bu şekilde bir giriş yapmamın sebebi,Türkleri ve Ortadoğu kökenli insanları iyi tanımış ve tahlil etmiş bir Amerikalının söylediği sözler.Şöyle ifade ediyor Amerikalı: “Türkler ve Ortadoğulular hafızaları zayıf insanlardır,geçmişi çok çabuk unutur geleceği çok kısa olarak algılarlar.( Kısa ve orta belleği kullanan insanlar).İngiliz ve batılı ülke insanları hem geçmişi hem geleceği çok uzun olarak algılar ve yaşarlar.”

Amerikalı haklı,bizler toplum olarak geçmişi çok çabuk unutup,geleceği günlük olarak yaşamaya alıştırılmış,bu şekilde yönlendirilmiş,eğitilmiş ve kurgulanmış bir toplumuz,ne yazık ki ! Halbuki hangi bilgilerin kısa hangi bilgilerin uzun olarak saklanacağına karar vermek kişi olarak bizim elimizdedir.

Buradan gelmek istediğim nokta şu.Ülkemizin çok değil şuradan 30 yıl kadar geriye giderek bu güne geliş sürecinin hangi hayati önem taşıyan konularının toplum tarafından hatırlandığı noktasında ciddi endişelerim var.30 sene öncesinde bir beyaz perde sanatçısının filminde söylediği sözleri bu gün  bile hatırlayabilen insanımız,o yıllarda ülkemiz için bugünlere yönelik yapılmış dış kaynaklı planları acaba ne kadar hatırlayabiliyor.O günlerin yerel yönetimlerinin kalitesizliklerini,yaptıklarını,yapamadıklarını ne kadar hatırlayabiliyorlar.

Önümüzde 29 Mart yerel yönetim seçimleri var.Seçimler aslı itibarı ile yerel yöneticileri seçmek iken ana muhalefetin ciddi hatalı söylemiyle genel ölçekli bir gidişat aldı.Adeta hükümetin geleceği bu seçimlerdeki başarı yada başarısızlığına kamuoyu adapte edilmeye çalışılıyor.Bu durumda ülkemizin geçmişini hatırlayalım istiyorum.Siyasi istikrarsızlığın olduğu,koalisyon dönemlerinin ucube yönetimlerini.Her bir ortağın farklı yerlere çektiği,birinin ak dediğine diğerinin kara dediği kaos ortamlarını.Ve ülkemizde az da olsa yaşanan siyasi istikrar dönemlerindeki atılım ve gelişmeleri.Birde geçmiş yerel yönetimlerde yaşadıklarımızı hafızalarımızı geriye sardırarak hatırlayalım istiyorum.

Seçmenlerimizin kendilerini yönetecek yerel yöneticileri seçerken geldiğimiz bu noktada istikrar ve dolayısıyla ülkemizin geleceğini de oylayacaklarını göz önüne alacaklarını umuyorum.

Benim hatırladığım çok şey var ama hatırlatmak istediklerim son koalisyon döneminde yaşanan o kahredici ekonomik kriz ve bir gecede hortumlanan milyarlarca dolarlar.Ülkemizin düşürüldüğü trajikomik manzaralar.Ondan önceki koalisyon dönemindeki tiyatro oyunları ile gerçekleştirilen post modern darbe.Memur ve işçisinin maaşını ödeyemeyen belediyeler,banyo yapmak için gece üç lere kadar su nöbeti tuttuğumuz,çöp dağları ve kokularından şehirleri terk etmek zorunda kaldığımız dönemler.

Sizde hatırlıyorsunuz değimli ?