İsrail yaklaşık 20 gündür elindeki üst teknoloji silahları kullanarak kendisi için tehlike arz ettiğini söylediği Hamas idaresindeki Gazze’yi adeta yerle bir ediyor.Tüm dünyanın gözleri önünde Hamas’a karşı yaptığını söylediği bu insanlık dışı katliamda yüzlerce,tamamen masum çocuk,kadın ve yaşlı sivili öldürürken ,BİR LEŞ MİŞ Milletler örgütü ve sözüm ona dünya liderleri bunu İsrail’in kendini savunma hakkı olarak ilan edebiliyor.Amerikanın şımarık çocuğu İsrail Ortadoğu da yer aldığı bir başka ifadeyle aldırıldığı 1948 yılından beri bitmez tükenmez bilmeyen bir hırs ve iştahla kendilerince vaat edilmiş toprakları elde etmek için her yolu mübah görerek,tarihinin en başsız,lidersiz,birliksiz dönemini yaşayan İslam alemiyle adeta dalga geçmektedir.Bütün bu olup bitenler karşısında akıl vicdan ve merhamet sahipleri ile beraber hissettiklerimiz aynıdır.İçimiz oradan gelen haber ve görüntülerle kan ağlamaktadır.Tüm dünya ve Türkiye kamuoyunun gözleri önünde cereyan eden bu vahşeti lanetlerken,bir başka boyutla,çıkartılacak dersler boyutuyla da bakmak istiyorum.

İsrail yaklaşık 8 milyon nüfusa ve 27.817 km² toprağa sahiptir.İslam alemi 1.5 milyara yaklaşan bir nüfüs barındırmaktadır.İsrail sadece Gazze,Gazze olduğu için saldırmamaktadır.Saldırı o insanların coğrafyasına yukarıda belirttiğimiz nedenin yanında,  Gazze’de yaşayanların sahip oldukları kimlikleredir.Peki İslam alemi nasıl bu yenilgileri yaşamaktadır. İslam alemi bu saldırıları nasıl yiyip yutmaktadır ,nasıl hazmetmektedir.Nasıl mı ?

İslam alemini oluşturan Müslümanlar,çoğunlukla akıl ve vicdanlarını kiraya vermiş,özgür düşünemeyen vesayetli bireylerden oluşuyor.Bu yapı devlet yönetimlerinin de çağın gerilerinde kalmış yöntemlerin sürdürülmesine devam ediyor.Bu yöntemler halklarının gözünü açtırmayan,bilimden uzak,özgür düşünemeyen ,yüreksiz,birikimsiz,toplumun geri bırakılmışlığını sürdürmesine devir daimle devam ediyor.Başlarında ABD. nin ,İngilterenin ve diğer emperyalist ülkelerin yandaşları yöneticilerle bugün yaşanan bu kahredici duyguyu yaşamaya devam ediyorlar.

Özgürlükleri başkalarının vicdanına emanet etmenin doğurduğu bu acı sonuçları iyi tahlil etmeliyiz.Akllarımızı,kiraya vermenin bizi ulaştırdığı sonuçları iyi görmeliyiz.Özgürlük ve aklımızın emanete bırakılmasında, yüreğimizin düştüğü yüreksizliği orta yere koymalıyız.

Biz ve bizler gibi düşünen milyonlarca insanın nasıl ki ,her türlü tepkimizi hiçe sayan,seslerimize aldırmayan,kendi bildiğini elindeki güçle dediğim dedik uygulayan İsrail’in eylemlerine karşı her geçen gün  kinimizi ve öfkemizi arttırıyorsa,aman ha idarecilerimizin bu davranış profiline çok dikkat etmesi,etraflarından gelen seslere kulak vermesi,tepkileri iyi değerlendirmesi,hiç kimseyi hafife almaması, toplumsal barış ve yaşam açısından hayati önem taşımaktadır.Ve bu refleks bugün idare edenler sahnesinde  kendilerini rahatsız bile ediyorsa,hatta iktidarlarından dahi ediyorsa, gelecek kuşaklar adına,vatan ve millet sevgisi adına toplumun sesli,özgür düşünen,özgürlük reflekslerini asla dizginlemeden aksine arttırıcı önlemlerle gelecek kuşakları utanç duymadan bir vatanda bir toplulukta yaşamaya devam ettirir olmuş olurlar.Bugünkü Arap ve İslam aleminin aksine.

            Gecenin en karanlık kısmı şafak doğmadan önceki zamandır.Umudumuz koca İslam aleminin yaşadığı bu karanlık günlerin bir şafak doğumunun hemen öncesi olması.Allah mazlumların yar ve yardımcısı olsun.