Orhan ŞANLIER orhansanlier@hotmail.com
16/02/2013 ÇARKLAR Çark deyip geçmeyin.Tüm dünyada önemli fonksiyonların icrasında yer alır çarklar.Devasa makinelerden,mikro makinelere kadar pek çok yerde işlevleri vardır çarkların. Yazımızda bahsedeceğimiz ise fiziksel çarklar olmayıp sosyolojik,psikolojik,metafizik çarklar.Devlette,siyasette,ekonomide,kültürde,iş hayatımızda,ülkenin sosyo-ekonomik yaşantısında,hatta aile ortamlarımızda var olan,bilinen o meşhur çarklar.Bu yazımızda yaklaşan yerel seçimler öncesi ve gündemi nedeniyle siyaset çarkını irdeleyeceğiz.Ülkemizde var olan bu günkü siyasi yapı altmışlı yıllardan beri öyle kırılmaz ve değiştirilemez bir çark sistemi oturtturmuştur ki,bu sitemde dişlilerden birileri haline gelenler muratlarına ermiş,bu çarkın dişlilerinden biri olamayan nice vatansever nice büyük değerler un ufak edilip öğütülüp yok edilmiştir.Nasıl mı ?A ,B,C Partilerinin genel başkanlarından başlayalım aşağı doğru inmeye.Genel başkan yardımcılarını kendi dediğinden,çaldığı düdükten dışarı çıkmayacak isimlerden seçerek işe başlarlar.Her şeyi kendileri en iyi bilir,her kararı en iyi kendileri verir ya ondan.Akıllı,fikir üreten,alternatif politikalar bulan insanlar onlar için çarkın dişlilerini bozan konumlardadır.Sonra partilerinin diğer karar organlarını,icra organlarını işaretle düdüklerini çalan,işaretsiz, bırakın ses çıkarmayı nefes bile alamayan sözüm ona dava arkadaşlarından oluştururlar.Sonra gerisi kolay.Çarkın ana dişlisi kuruldu mu sıra aşağılara doğru gittikçe küçülen diğer dişlileri oluşturmaya gelir.Üsteki her dişli bir altta kendi fikrini,zikrini,ideallerini ! gerçekleştirecek alt dişlileri ve çarkları oluşturmaya çabalar.Tabi bu arada genişlemeye başlayan çarklar,hakimiyet mücadelesine de sahne olmaya başlar.Millet vekilleri adayları belirlenirken,acaba bölgemde hangi adayla daha iyi menfaatlerimi gerçekleştiririmin arayışına girilir.Sonra milletvekilleri kendi bölgelerinde hangi il başkanı,hangi ilçe başkanı ile kasamı masamı doldurabilirimin hesaplarını yapmaya başlar.Bu arada kullanılan argüman tabiî ki “kendim için bir şey istiyorsam namerdim” ve “hizmet için bütün bu kılı kırk yararak çalışmalarımız” dır.İl ,ilçe başkanları da onlarda aşağı kalır mı.Onlarda bir daha kendilerini oraya seçecek delegelerden tutun da,yaptıkları faaliyetleri gözleri kapalı onaylayacak yönetim kurullarına kadar her çarkı kendilerince oluştururlar.Gelelim belediye başkanlarına.Bölge milletvekilleri veya o bölgede ali çıkarları olanlar ( sözümüz meclisten dışarı) aday adaylarından kendi ideallerini gerçekleştirecek dişlileri bulup destekler ve onları bir üst dişliye – çarka lanse ederler.Belediye başkanları ne yapar.Bizi buraya Millet seçti yi iki günde unutur,kendilerini oraya seçtirenlerin ali menfaatlerini gerçekleştirecek icraatlara başlayıverirler.Kurum içinde bile bürokratlarını atarken,alternatif politika üreten,farklı düşünen,çarkların dişlilerinden olamayanları değil “evet efendim-tamam efendim” kriterlerine uyan memurları arayıp bulmada maharetlerini bir bir sergilerler.Çarkın dışından birilerini bir yerlerin başına koysalar yarın bir takım kanunsuz,hukuksuz işlerini ortaya dökerler,ailenin huzurunu bozarlar sonra. Buna literatürde hiyerarşi,takdir hakkı,memuriyette liyakat ,ehliyet diyorlar.Geçmişte tanıdığım sıra dışı bir vali ve bir belediye başkanından, kendilerini sıra dışı başarıya taşıyan en önemli etkenin,çalışacakları kadroyu oluştururken el etek öpen cinsten değil,yanlışları ve hataları yüze karşı söyleyen,alternatifler üreten personelle olduğunu dinlemiştim.Gerçekten o vali ve o belediye başkanı başarılarıyla tarihsel yerlerini almışlardır. Bunun dışında bugün dürüst,vatansever,ahlaklı,faziletli,ehliyetli,liyakatli binlerce,on binlerce insanımız bu çirkef yapılanmadan iğrendiği,kimi zaman güç yettiremediği,kimi zaman dişlilerin arasında ezilerek yok edilmeye mahkum edildiği için ülkemiz altmışlı yıllardan beri de aynı fasit dairelerin içinde,roller ve isimleri farklı aktörlerle yuvarlanıp gitmektedir.Ne hakkaniyet ! değil mi ama ?Ne tıkır tıkır işleyen sistem ! değil mi ama ?Biz de bunu yutuyor görünürüz çoğu kez.Halbuki Türkiye’deki herkes bu çark sistemini böylece bilmektedir;dağdaki çobanından,yer altındaki maden işçisine,üniversitedeki profesörden,belediyedeki memuruna kadar.Yutuyor görünürüz ve ses çıkarmayız büyük bir çoğunlukla.Çünkü içimizdeki hinlikler bulunduğumuz konumda var olmamız için o çarklardan birinde yer almamız gerektiğini söyleyip durmaktadır bize için için.KARŞI ÇIKMAK,ELEŞTİRMEK,DİŞLİLERİ KIRMAYA,BOZMAYA ÇALIŞMAK kimin haddine.Böyle birimi var etrafınızda.Asi dersiniz,agresif dersiniz,hatta davanıza karşı hain ilan edersiniz,dışlarsınız olur biter. Mevcut dişlilerin bir parçası olmadan ayakta kalabilmiş olanlara selam olsun diyerek,Üstadın bir dörtlüğü ile noktalamadan kuklalara da yakın gelecekte kendilerine yeni sirkler aramalarını salık veririz. Kırılırda bir gün bütün dişliler,Döner şanlı,şanlı çarkımız bizim,Gökten bir el yaşlı gözleri siler,Şenlenir evimiz,barkımız bizim. Ne dersiniz?Üsten mi ,alttan mı ,ortadan mı başlamak lazım. Orhan ŞANLIER
|