Orhan ŞANLIER orhansanlier@hotmail.com
16/02/2013 MİLLETİN HİZMETKARLARI. Türkiye siyasi hayatının en önemli günleri genel ve yerel seçimler ve bu seçimlerin öncesi ve sonrasıdır.Türk demokrasisi en önemli iki sınavını bu günlerde vermektedir. Önümüzde yaklaşan yerel seçimler var.Bu seçimlerin biz yerel yönetim çalışanları açısından önemi daha da büyüktür.Bu vesileyle kurumsal perspektifimizden düşünsel bir portreyi üyelerimiz ve muhataplarımızla paylaşmak istedim. Önce bazı soruları ARTIK YÜKSEK SESLE sormak lazım siyasilerimize ve siyasetçi olmaya namzet adaylarımıza.Kiminiz bulunduğu makamı,kiminiz işini,kiminiz parasını harcayarak siyasi makamlara talip olurken acaba hangi düşünceleri taşıyorsunuz.Büyük bir çoğunluktan duyduğumuz cevap, “ülkemize ,Milletimize hizmet etmek için bu işe soyunduk”,oluyor. “Biz bu işe soyunmasak bu işi hırsızlar ,arsızlar,beceriksizler yapıyor” deyip birde tasvip ettiği partinin şablonu ekleniyor. Şunu da diyebiliyorlar.“Ben,sen bu işleri yapmasak kim yapacak o zaman bu hizmetleri.” Madem hizmet olarak görüyorsunuz,Bırakın o zaman millet kendisine hizmet edecekleri tabanında kendisi belirlesin.Siyasete soyunmuş kaç kişiye kendisi talip olmadan başkaları tarafından buyur gel kardeşim senin dürüstlüğün,bilgin, birikimin, becerin bu iş için vazgeçilmez niteliklerde dir;Bu ülkenin,bu milletin sana ihtiyacı var diyor.Çok azına.E bizede bu teklifler geliyor diyorsanız ,ne bu kadar telaş,uğraşma,didişme. Öbür yandan bu şahıslar bulunduğu bürokrat koltuğunda,çalıştığı iş sahasında,uğraş verdiği kurum yada kuruluşlarda millete yada ülkeye hizmet etmemiş mi oluyor. Bir başka soruda ortaya.Hangi hizmete ( siyasi mevkiler hariç) talip olmak için para ve zaman harcayacak bir enayi var yeryüzünde? Gerçek hizmet erlerini, gönül insanlarını bu kategoriye dahil etmeden;İnsanlara hizmet etmenin binlerce yolu varken ve bunların hiç birine talip olurken paranızdan,zamanınızdan fedakarlık etmeyecek ama siyasi mevkilere talip olurken milyarlarca liraları fütursuzca harcayacaksınız.Bunlarla da kalınsa iyi.Tanıdık bildik ne kadar parti başkanı,bakan,milletvekili,işadamı,vs .varsa devreye sokacaksınız.Gücü yeten herkesten torpil arayacaksınız.Sonra aday olduğunuzda kapı kapı,dernek dernek dolaşıp vatandaşa yalvarıp oy isteyeceksiniz.Sevsinler sizi,hizmet etmek için ne kadarda meraklısınız.Gözlerimiz yaşarıyor bu fedakarlıklarınız karşısında. Sonra seçilip bir siyasi unvan elde edince,devletin imkanlarıyla sekreterler,odacılar,makam arabaları,makam şoförleri,emir yağdırılacak bir sürü ast,örtülü ödenekler,temsil giderleri, örtülü denilebilecek dokunulmazlık zırhı,herkese kapalı,şahsınıza açılan bir sürü kapılar,imkanlar…E ne yapalım bal tutan parmağını yalar demişler ya.Ama siz bunlara asla heveslenmeyecek ve “ben millete ,vatana hizmet etmek için bu işlere talibim!” diyeceksiniz. Birde bunun sonrası var.Diyelim ki bütün bu göz yaşartıcı fedakarlıklara katlanıp,paranızı pulunuzu harcayıp ne kadarda adam varsa devreye sokup siyasi bir makama eriştiniz.Başkan-milletvekili oldunuz.Milletinize hizmet etmek için artık onlara emredebilir,onları ayağınıza çağırabilir,adam yerine koymayabilir,azarlayabilir,onların haklarını seçilmeden önce verdiklerinize mahsup edebilir,sırtlarında gezebilir,en tabi isteklere kırk dereden su getirtebilir,velhasıl seçim sürecinde sizin çektiklerinizi onlara çektirebilirsiniz. Yok,biz farklıyız diyen siyasilerimize:“O zaman var mısınız,yüreğiniz tutuyor mu seçimden öncesi ne iseniz seçimden sonrada o olmaya.”Var mısınız bu olumsuz tabloları sürekli karşımıza çıkartan siyasi partiler ve seçim kanunlarını değiştirmeye.Olabilenler bu sözlerimin tümünün kapsamı dışındadır. Özetle Türkiye siyasetçisi gerçekten milletin istekleriyle ve davetleriyle gelmedikleri bu makamlarda , bizim bunca zaman müşahede ettiğimiz kadarıyla (ve ne yazık ki müşahede edeceğimiz kadarıyla!!) ülkenin,Milletin beklentilerini değil,onu oraya getirtenlerin hakkını veriyor.‘milletimize hizmet’ gibi zahiri bir nedenin arkasına sığınıp amaçlarına ulaşana kadar asıl maksatlarını saklamada öyle ustalaşmışlar ki ki onlara inanıp güvenmeyerek ‘acaba hatamı ediyoruz , demekten başka çare göremiyoruz ne yazık!Onlar de zaten bu çaresizliğimizi bildiklerinden olsa gerek maksatlarına ulaştıkları vakit ifa etmeleri gereken tüm sorumluluklardan kendilerini tamamen muaf tutabiliyor; üstelik bununla yetinmeyip,verilen hakları pervasızca ve kötüye kullanmaktan da geri durmuyorlar. Bu cümlelerin ardı arkası kesilmeyip, sitemler nihayete ulaşmasa da’ velhasılı’ deyip burada noktayı koymak istiyorum.. Milletimize hizmet etmenin gönüllü ve fedakar erleri !!!2009 seçimleri sizleri bekliyor.Hadi kolay gelsin ve yolunuz açık olsun. Orhan ŞANLIER
|