Orhan ŞANLIER
orhansanlier@hotmail.com
NÜKLEER ENERJİ VE YOBAZLIK
20/04/2015 NÜKLEER ENERJİ VE YOBAZLIK
Konu hakkında görüşlerimizi sizinle paylaşmadan dünyamızdaki nükleer enerji santrallerinin varlığı ile ilgili bazı somut bilgileri hatırlamanın yararlı olacağını düşünüyorum. Dünya çapında , toplam 31 ülkede 438 adet Nükleer santralde toplam 371.562 Megawatt (MW) kapasite ile ticari kullanım için elektrik üretilmektedir.42 adet santral de inşa halindedir. Dünyada bugün itibarı ile faaliyette olan 438.adet nükleer enerji santralinden 104 tanesi ABD 31.tanesi Rusya , 55 tanesi Japonya 19 tanesi İngiltere deyer alırken diğer dağılım şöyledir :,Güney Afrika 2,İspanya 8,İsveç 10,İsviçre 5,Ukranya 15,Arjantin 2,Ermenistan 1,Belçıka 7,Brezilya 2,Bulgaristan 2,Kanada 18,Çin 11,Çek Cumhuriyeti 6,Finlandiya 4,Fransa 59,Almanya 17,Macaristan 4,Hindistan 17,Japonya 55,Güney Kore 20,Litvanya 1,Meksika 2,Hollanda 1,Pakistan 2,Romanya 2,Slovakya 4,Slovenya 1 adet . Osmanlı imparatorluğu zamanında,özellikle ilk 350 yıl hakim görüş ve uygulama ilim ve bilimden yana idiyse de,sonraki yüzyıllarda toplumun duyarlı olduğu din argümanı kullanılarak azınlık bazı yobazlar eliyle teknoloji ve bilime karşı duruşlar ve çıkışların yaşandığını hepimiz hatırlarız.(istemezük zihniyeti) Kesinlikle emin olduğumuz bu hareketlerin iplerinin Osmanlı düşmanı dış mihraklarda olduğu ve yerli beyinsiz yobazlar ve onlara inanan hafif meşrep,akılsız yöneticilerin ve iç mihrakların eliyle o günkü şartlar kullanılarak yavaş yavaş gerçekleştirildikleri idi. Anti emperyalist bir dünya devleti olan Osmanlı imparatorluğunu yıkmak isteyen dış güçler bu amaçlarına yönelik pek çok yolları aynı anda ve uzun süreçler içinde uygulamaya koymuşlardı.Bu yolların en önemlilerinden biri işte bu görüş etrafında şekillenmiş ve teknoloji ile,bilim ile yavaş yavaş ayrılan yollar yüzyıllar içerisinde açılan makasla beraber hantal ve çağın gerisinde kalmış ayakta durması imkansız hale gelmiş bir devletin göz göre göre toprağa verilme sürecinin acılarını yaşatmıştır bizlere.Teknolojiye,bilime ve çağın gereklerine ayak uyduramamanın o günde,bu günde,yarında sonucu aynıdır. Geçmişindeki hataları tahlil ederek onlardan sıyrılıp ayağa kalkmak isteyen bu millete karşı günümüzde aynı dış güçler,bu milletin bu coğrafyanın düşmanları “istemezük” davranışını bu kez şartların gereği sözüm ona çevreci,aydın geçinen,natürel gruplar eliyle yürütmektedir.Emperyalist akıl,çağımızın önde gelen sorunlarından olan ve bu gün geçerli olan bu fikir etrafında hareketini şekillendirerek kendi penceresinden doğrularını sergilemektedir.Çünkü bu toplumda 350 yıl dini kullanarak yapmak istediklerini yapmışlar ve artık onun günümüz şartlarında çokta kullanılamayacak hale geldiğini görmüşlerdir.Çünkü dindar kesim hem geçmişini sorgulamakta ve hem de bir aydınlanma diriliş sürecine girmiştir.O halde kullanılacak kesim masum duygularla bezeli çevresel duyarlı insanımızı-gençlerimizi o duyguların yobazı haline getirerek kullanmak ve bu ülkenin bu milletin ilerleyişini çağa ayak uydurmasını çağı atlamasının önüne setler çekerek yavaşlatmak ve nihai amaçta durdurmaktır. Bu insanlarımız istemezük derken hiç düşünmez mi ? örnek alınan batı dünyası ve ABD bize zararlı,dünyamıza zararlı diye gösterilen yatırımları kendi ülkelerinde niye yapıyorlar.Tüm batı dünyası nükleer enerjiye sahip iken İran neden bu enerjiye sahip olma yolunda yıllardır süren engelleme ve ambargolarla karşı karşıya.Neden Türkiye de karşı nümayişler tertip ediliyor. İranda toplumsal sinerjiyi kullanamayacaklarını bildikleri için orada direk engelleme modunu seçmişlerdir.Bizim gibi ülkelerde o kadar çok kullanılacak insan grupları vardır ki direk müdahaleler yerine maşa misali işlerini bunlar eliyle gördürmeyi tercih etmektedirler.Emperyalistler kendilerinde olanların başkalarında olmasını istememekte ve onların kendilerine bağımlılığının devamında kendi varlıklarının geleceklerini sürdürmeyi amaçlamaktadırlar.Siz neyi amaçlamaktasınız.Onlara uşaklık yapmayı mı ? uşak olarak kalmayı mı ?Bir sahada daha ,enerji sahasında dışa bağımlılıktan kurtulmak nükleer teknolojiye sahip olmaktan geçmektedir.Nükleer teknolojiye sahip olmak,onu öğrenmek bu ülkenin enerji alanındaki potansiyel yegane geleceğidir. Ey çevreci kardeşim,bu yazıyı yazan bir kardeşiniz olarak Doğu Karadeniz in bakir dereleri üzerine yapılmak istenen Hes santrallerine bilinçli bir karşı çıkışımın olduğunu da sizinle paylaşmak istiyorum.Sapla samanı birbirine karıştırmadan bu ülke için ne yararlı ne zararlı-ne gerekli ne gereksiz bunların tahlilini kendi öz bilincimizle yapıp karar vermek durumundayız.Çevreye olan duyarlılığımızı emperyalistlerin manüplasyonları ve onların yerli uzantı işbirlikçileri eli ile değil kendi inancımız,törelerimiz,varlığımızda var olan mayamız gereği sürdürelim.En verimli münbit tarım arazilerimizde kapitalist dünyanın bitmek bilmeyen köpek iştahlarıyla kurdukları fabrikaların sitelerin,binaların yerleşimlerine karşı duralım.Kurutulmaya çalışılan derelerimizin özgür akışının devamına çabalayalım.Talan edilen ormanlarımıza,yeşil alanlarımıza sahip çıkalım.Yaban hayatımıza,endomik bitkilerimize,dağımıza, taşımıza,toprağımıza sahip çıkalım.ANCAK Üsküdar Validebağ Korusunda bizzat gördüğüm dikenlik ve bakımsız alanların düzenlenerek çok güzel şekilde çim yapılmasına bile “yabani otlara özgürlük-düzenlemeye hayır” şeklindeki gibi;incelemeden,irdelemeden,düşünüp taşınmadan körü körüne,komedi düzeyinde ;çağın teknolojilerine karşı çıkarak ;geçmişin yobazını eleştirirken günümüzün yobazı olmaya da gelin hep beraber hayır diyelim. 20.04.2015 |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
KURANDA ÖZGÜRLÜK - 07/01/2024 |
BELED SURESİ |
MERHABA.BEN KAPİTALİZM - 19/12/2022 |
KİMİNİZİN TAĞUT,KİMİNİZİN BELAM... DEDİĞİ DÜNYANIN HAKİM DÜZENİ |
İSTEMİYORUM - 03/12/2022 |
2022 SONU UYARI |
UKRAYNA SAVAŞININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ - 27/02/2022 |
SUSMA-UYUMA ! KÜRESEL KAPİTALİZME VE EMPERYALİZME KARŞI SES VER ! |
"45 YIL" CELAL UZUNKAYA'DAN ALINTI - 08/02/2022 |
CELAL UZUNKAYA-45 YILIN MİNİ ÖZETİ |
2022 YE BAKIŞ - 08/02/2022 |
ZOR ZAMANLAR |
DARBE - 04/04/2021 |
KÖŞE YAZIMIZ |
REİSE AÇIK MEKTUP - 20/12/2020 |
CUMHURBAŞKANLIĞI |
UYARI-EYLEM - 29/01/2019 |
Kafamı kemiren sorunlar |
Devamı |